Bir Dilin Öğrenimi
Yalnızca Sözlü Olamaz
Bir
dilin öğrenilmesi yalnızca eve, aileye ve sözlü öğrenmeye bırakılacak olsa idi,
tüm dünyada hiç bir okulda kendi ana dillerinin öğretilmesi olamazdı.
Yani Türkiye'de okullarda Türkçe dil
dersi olamazdı. Ya da Almanya'da okullarda Almanca dersi olmaz idi.
Böyle bir düşüncenin ne mantıksal, ne de bilimsel bir
değeri vardır.
Her
dil ancak okullarda kendi uzmanlarınca, çağdaş araç ve gereçlerle ve
yöntemlerle öğretilmelidir.
Bu da her halk ve her insan için bir
hakdır.
Devlet de bu konudaki görevini yerine
getirip, dersin gerçekleşebilmesini sağlamalıdır.
Anne ve babalara düşen görev ise anadili
konusunda daha sağlıklı düşünebilmeleri ve gerekli uğraşıları göstermeğe hazır
olmalarıdır.
Almanya'da
son derece "yanlış" ve de "zararlı bir genel kanı" var ki bunun sonuçlarını
düzeltebilmek ise çok zordur.
Bu
kişiler şöyle düşünmektedirler :
w
Çocuğun evde ve çevresinde öğrendiği Türkçe ona
yeterlidir.
w
Her şeyi
anlıyor, gayet güzel ve doğru konuşuyor. Ayrıca okulda da Türkçe öğrenmesine
gerek yok.
w
Çocuk Almanya'da yaşıyor, bu nedenle de geçerli olan dil
de Almanca'dır; okulda Almanca öğrenmesi gerekir ve yeterlidir.
w
Çocuk ancak bir
dili öğrenir, okuması için de Almanca öğrenmesi gerekir, eğer araya bir de
Türkçe girerse, çocuğun kafası iyice karışır, başarılı olamaz.
w
Türkçe zaten
neye yarar ki; çocuğun geleceği için yalnızca Almanca yeter.
w
Türkçe'nin
geleceği yok, çocuk boşu boşuna onunla uğraşıp zaman yitirmesin.
w
Çocuğun
dersleri çok ağır, zamanı yok, bir de Türkçe'ye giderse iyice perişan olacak.
w
Çocuğun diğer
arkadaşları evine giderken, oynarken bizimki Türkçe'ye katılırsa bu ona
haksızlık etmek olacak.
w
Ben çocuğun
Alman öğretmeni ile konuştum, bana "çocuğunuz Türkçe'ye giderse buradaki
derslerinde geriler, pek bir yararı olmaz" dedi.
w
Türkçe'ye
gitmesini isterdim ama o öğretmende iş yok, hiçbir şey öğretmiyor.
w
Türkçe'ye gidip de ne yapacak, orada sadece lak lak yapıyorlar.
w
O öğretmen sağcı, ben ona çocuğumu göndermem.
w
"Ben çocuğumu o öğretmene göndermem, o adam solcunun teki, çocuğu
zehirler. "
İşte bu ve buna benzer düşüncelerle Türkçe dilli anne ve
babalar çocuklarını Türkçe dersine göndermemektedirler.
Eğer
bölgelerinde Türkçe dersi okullarda yoksa açılsın diye de hiç bir
girişimde bulunmamaktadırlar.
Ortada kendi
düşüncelerine göre bir sorun varsa onu ortadan kaldıracak çözümleri aramaktan
ve bir uğraşı vermektense, hemen pes etmek daha kolay gelmektedir.
Bunun
sonucu olarak da çocuklar kendi öz dillerini öğrenemiyorlar.
Yanlış kanıların
düzeltilmesi gerek.
Ailelerin
sorularını yanıtlayabilecek, bu konuları iyi bilen Türk aydınları ve
bilimcileri halka inebilmenin yollarını araştırıp, bulabilmelidirler.
Bu arada
basın yayın da kendine düşen görevi yerine getirmelidir.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 25 Şubat 2000 Cuma, Aschaffenburg,
22. )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder