22 Şubat 2022 Salı

DÜNYA ANADİLİ GÜNÜ

 . "DÜNYA ANADİLİ GÜNÜ"

. Türk halkı kendine, öz değerlerine, anadiline ve çocuklarının geleceğine sahip çıkacaktır.

. Çıkmaktadır.

. Çıkmalıdır...

. Anadilimizin en üst düzeyde değerlendirilmesi ve öğretilmesi ile de çok daha bilinçli, başarılı ufku açık kuşakları oluşturulacaktır.

- UNESCO Genel Kurulu Kasım 1999 tarihinde 21 Şubatı “Uluslararası Anadili Günü” olarak kabul etmiştir.

. "21 Şubat Uluslararası Anadili Günü" 2000 yılından beri anılmakta ve kutlanmaktadır.

. Türkçe bizim anadilimizdir.

. Yaşatılacak ve geliştirilecektir.

. Anadilimize sahip çıkacağız.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-22.02.21-A

Devlet Okullarındaki TÜRKÇE Dersi

-  Devlet Okullarındaki TÜRKÇE Dersi 

   Büyük bir Kazanımdır!

·       Herkesin çok iyi bildiği sözler var:

 - Bir dil bir insan, iki dil iki insan! 

 - Çocuklarımız bizlerin birer çiçeği ise, Türkçe de onların öz suyudur. 

·       Türkçe dersi o okulun haftalık ders programı içerisinde normal zamanlarda yer alır.

·       Almanya devlet okullarında, Alman devletine bağlı Türk öğretmenler Türkçe dersi vermektedir.

·       Şöyle düşünmek gerekir: Anadili Türkçe, okul dili Almanca!

·       Bu bir zenginliktir. 

·       Türkçe'siz bir gelecek olmasın, dilimiz yaşasın!

·       Dilimiz Türkçe her zaman ve her yerde yaşamalıdır!

·       Çağdaş yöntemlerle öğrenilen diller ile insan tüm yaşamı boyunca çok daha başarılı olur.

·       Çocuğunuzun Almanca'sının çok iyi olabilmesinin ve derslerinde başarılı olabilmesinin en önemli etkeni onun anadili Türkçe ile de okur ve yazar, anlar ve anlatabilir olmasıdır.

·       Türkiye'ye gittiğinde ya da orada yaşamağa başladığında hiç bir olumsuzluk, dezavantaj yaşamamalıdır.

·       Alman okullarına devam eden Türk çocuklarının bir de kendi anadili olan Türkçe için derslere katılması bir yük değil tam tersine çok büyük bir şanstır.

·       Devlet okullarında olan bu resmi dersler hem ücretsizdir, hem de çağdaş yöntemlerle ve çocuğun yaşına uygun olarak verilmektedir.

·       Türkçe dersine katılmak Almanca öğrenmeye bir engel değil tam tersine Almanca öğrenmek için bir büyük avantaj olacaktır.

·       Çocuklarımızın anadilleri Türkçe’yi en iyi biçimde öğrenmeleri bizlerin isteği ile gerçekleşecek çok büyük bir şanstır.

·       Bu şansı kullanmalıyız.

·       Çocuğun kendi kültürüne ve ailesine bağlılığı Türkçe öğrenmekle daha da artar.

·       Bu gerçeğe karşı çıkmanın ise hiç bir bilimsel değeri yoktur.

·       Alman toplumunda bir başına, kültürsüz, köksüz kalmışlıktan kurtulur.

·       Çocuklarının daha iyi bir eğitim ve öğretim almasını isteyen anne ve babalar okulun tüm yaşamına katılmalıdırlar.

·       Alman okullarında devletçe verilmekte olan Türkçe derslerine çocuklarımızı göndermeliyiz, istekle devam etmesini sağlamalıyız.

·       Çocuklarımızın geleceğine sahip çıkalım!

·       Türkçe diline ve öğretimine sahip çıkmalıyız!

·       Çağdaş bir Türkçe öğretimine sahip çıkmalıyız!

·       Sorunların çözümünde birlikte mücadele edilmelidir. 

·       Çocuğunuzu Türkçe dersine gidebilmesini sağlayın, çıkacak olan engelleri yine diğer velilerle ve kuruluşlarla birlikte çözümleyin.

·       Bu konuyu ertelemeden iyi düşünüp, yaşama geçirmeliyiz.

·       Çocuğunuzun gittiği okulun müdürüne gidip konuşmalısınız ve onların vereceği başvuruyu yazıp, çocuğunuzun Türkçe dersine katılmasını sağlayacaksınız.

·       Tam da zamanı, şimdi!

.    Öğretmen GÖNEN ÇIBIKCI, 

     21.08.2016, K, 22.02.2022-MŞ


.                   

42-Anneler ve Babalara Sesleniyorum

     42- SESLENİŞ

 .  Anneler ve Babalara Sesleniyorum

.   Değerli anneler ve babalar, sevgili gençler, sevgili çocuklar, arkadaşlar, saygı değer politikacılar, değerli bilim insanları, değerli yetkililer....

·       Türkçe'nin Almanya'daki okullardan silinmekte olduğu konusuna dikkatinizi çekmek istiyorum.

·       "Türkçe'siz bir gelecek olmasın, dilimiz yaşasın" diye Türkçe öğretimine sahip çıkmalıyız!

·       Bu konuda halkımızın kurumlarının, derneklerin tümünün yardımlarına ve desteklerine gereksinmekteyiz.

·       Bir dil ancak ve ancak okullarda çağdaş yöntemlerle sözlü ve yazılı olarak öğretildiğinde kalıcı olur.

·       İnsanın kendi anadilini öğrenmesi onun hem en doğal hakkı, hem de görevidir.

·       Hepimiz çocuklarımızın derslerde başarılı olmasını istiyoruz.

·       Kişiliklerinin gelişmesini ve sağlam zeminler üzerinde onları başarıya ulaştıracak yolu açabilmeliyiz.

·       Kendi anadillerinde çok güçlü olabilmelerini sağlamalıyız.

·       Böylelikle çocukların okullardaki başarıları artar.

·       Bilimsel bir gerçek de şudur:

-    Bir çocuk kendi anadilinde ne kadar güçlü ise bir diğer dili de o ölçüde iyi ve sağlam olarak öğrenir.

-   Türkçe'si iyi olanın Almanca'sı da iyi olur.

·       Bize bu dillerin her ikisi de kesinlikle gerekli!

·       Çocuklarımızın Almanca'larının çok iyi olabilmesinin ve Alman okulundaki tüm derslerinde başarılı olabilmesinin en önemli etkenlerinden biri onun anadili Türkçe'de çok iyi okur ve yazar, anlar ve anlatabilir olmasıdır.

·       Ayni zamanda dil gelişiminin çok daha üst düzeyde olması nedeni ile İngilizce, Fransızca, Latince gibi dersleri de çok daha iyi ve hızlı öğrenirler.

·       Bunlara inanın!

·       Bu gerçeği göz ardı etmek çocukların başarısının düşmesine yol açar.

·       Bu nedenle Almanca öğrenmeye Türkçe bir engel değildir.

·       Tam tersine bir "olmazsa olmaz" ön koşuldur.

·       Bu gerçeğe karşı çıkmanın ise hiç bir bilimsel değeri yoktur.

·       Türkçe dersi bir yük değil çocuğun bir donanımı, bir zenginliğidir.

·       Okuldaki genel başarısını arttıracak en önemli etkendir.

·       Kendi anne ve babalarıyla, kardeşleriyle Türkçe anlaşabilen çocuklarla o aile daha mutlu olur. Sorunlar çok daha kolay çözülür.

·       Yalnızca konuşmaya dayanan, arada bir kullanılan Türkçe ise çok yetersiz kalacaktır.

·       Türkçe'nin okulda çağdaş yöntemlerle öğretilmesi gerekmektedir.

·       Bu bizler için bir "insan hakkı olarak görülmelidir.

·       Çocuğun kendi kültürüne ve ailesine bağlılığı Türkçe öğrenmekle daha da artar.

·       Toplumda bir başına ve köksüz kalmışlıktan kurtulur.

·       Çok kültürlü bir yaşamın gerekli olan sağlıklı bir taban kazanır.

·       Türkçe çocuğun görüş ufkunu genişletir, dünyaya daha geniş bir açıdan bakabilmesini sağlar.

·       Türkçe öğrenmekle de Türkçe’nin o çok geniş ve zengin dünyasını, yazılı edebiyatını ve sanatını, tarihini tanıma olanağını bulur.

·       Böylelikle de hem kendine güvenir, hem de çok güçlü bir dilin bir üyesi olmanın huzurunu ve gücünü kendisinde duyar.

·       Bu zenginliğini de "Almanya toplumu"na yansıtır ve çok kültürlülüğe bir katkıda bulunur.

·       Son yıllarda doktor, avukat, eczacı... gibi işverenler özellikle Türk gençlerini işe alıyorlar ve onlardan Türklerle Türkçe konuşup, işlerini daha kolay yürütebilmelerini bekliyorlar.

·       Bu da ancak Türkçe’si iyi olan, onu sözlü ve yazılı çok iyi kullanabilen gençler için bir öncelik olmaktadır.

·       Türklerin açtığı iş yerlerinde büyük bir artış gözlenmektedir.

·       Buralarda çalışacak hem Türkçe'si, hem de Almanca’sı çok güçlü gençler aranmaktadır.

·       Almanya'da büyümüş okula gitmiş, yüksek tahsil yapmış ve doktor/hekim olmuş olan çocuklarımız görüldüğü gibi çok başarılı olmuş demektir ve de onlara gelen çok sayıda hasta hep Türkçe konuşarak sorunlarını anlatmaktadır.

·       Örneğin benim diş doktorum hem Türk, hem de Alman hastalara sahip idi...

·       Buna bir de Avrupa Topluluğu  çerçevesinde Almanya ve Türkiye arasında yapılacak olan ticaret, turizm, taşımacılık... dallarında gelişecek işleri eklemeliyiz.

·       Bu işleri de neden bizim çocuklarımız yapmasın?

·       Bunun için de Türkçe ve Almanca belki de iyi bir İngilizce... gerekli olacak.

·       Çocuklarımız ileride Türkiye’ye döndüklerinde ya da Türkiye’de iş yapmak istediklerinde ise Türkçe yine en önemli konu olacaktır.

·       Tatillerde bir yabancı gezgin havasında Almanca ya da kırık-dökük Türkçe yerine düzgün Türkçe‘si olan kuşaklar ancak bugünkü anne ve babaların bilinçli davranışlarıyla olacaktır.

·       Şimdilik bazı okullarında Türkçe dersi, anadili dersleri verilmektedir.

·       Son yıllarda Türkçe derslerine katılımda ne yazık ki büyük bir azalma gözlenmektedir.

·       Bunun nedenleri araştırıldığında anne ve babaların bu konu üzerinde pek düşünmediği ve Türkçe dersine gereken önemi veremediği ortaya çıkmaktadır.

·       Bu da çok şaşırtıcı ve üzücü bir durum yaratmaktadır.

·       İstatistikler karamsar bir tablo sergilemektedir.

·       Çocuklarımızın genel başarısının diğer halkların çocuklarına göre çok daha düşük olduğu görülmektedir.

·       Türkçe dersleri konusunu çok ciddi biçimde düşünmeli ve bu dersi gelecek kuşaklar için de istemeliyiz.

·       Çocuklarımızın gelişmelerinde ve Alman okulundaki başarılarına anadilin oynadığı rolü ve önemini göz ardı edebilmek ise olanaksızdır.

·       Şu anki durum içler acısı bir tablo sergileme yolundadır.

·       Bu böyle giderse önümüzdeki yıllarda okullarımızda Türkçe dersleri hemen hemen kalmayacaktır.

·       Çocuğumuza anadilimizi öğretebilmek  ancak bir hayal olacaktır!

·       Bu ise hiç de iyi bir gelişme değildir.

·       Sonuçta asimilasyona doğru bir gidiş gözlenmektedir.

·       Birçok eyalette Türk çocuklarına kendi anadillerini öğrenmeleri konusunda bir hak tanımıştır ve bu da yasalarla garanti altına alınmıştır.

·       Neden bu haktan yararlanmayalım?

·       Bunu yitirdiğimizde yeniden kazanmak ise hemen hemen olanaksız olacaktır.

·       Şu anki gidiş ise bu yöndedir.

·       Türkçe‘nin geleceğine yön verecek olanlar yalnızca bizleriz.

·       Alman’ların bu durumda yapabildikleri ise yalnızca bizlerin istem ve uğraşılarına göre Türkçe dersini sağlamaktır.

·       Almanya gibi gelişmiş bir ülkede çocuklarımızın anadilleri Türkçe’ yi en iyi biçimde öğrenmeleri ancak bizlerin isteği ve uğraşıları ile gerçekleşecek çok büyük bir şanstır.

·       Bu şansı çok iyi kullanmalıyız.

·       Esas görev bizlere, Türklere, anne ve babalara, sizlere düşmektedir.

·       Bu görevimizi de hem kendi adımıza, hem de çocuklarımızın gelecekleri adına yerine getirmeliyiz.

·       Aydınlarımızın bu konuda duyarlılık gösterdiği ve uğraş verdiği ise söylenemez.

·       Çocuklarımızın Türkçe dersine katılmasını sağlamalıyız.

·       Okul müdürlüklerine gerekli başvuruları yaptığınızda çocuğunuzun Türkçe dersine katılması isteyiniz.

·       Bu konuda gereken duyarlılığı göstermeliyiz. 

·       Okul müdürlerini ve sınıf öğretmenlerini ve diğer öğretmenleri, yöneticileri bu konuda göreve çağırmalıyız.

·       Beklediğimiz anlayışı ve kolaylığı göstermelerini istemeliyiz.

·       Eğer bu konuda bir zorluk ya da anlayışsızlıkla karşılaşacak olursak Türk derneklerine, gereken diğer yerlere  başvurabilmeliyiz.

·       Çocuklarımızın Türkçe dersine katılmasını kesinlikle sağlatabilmeliyiz.

·       Bu iş başkalarının işi değil, hepimize düşen bir temel görevdir.

·       Anadilimize, Tür kçe'ye, Türkçe derslerine tek tek bireyler olarak da olsa sahip çıkmalıyız.

·       Gösterilen sorunların neler olduğunu araştırmalı ve çözüm yollarını birlikte aramalıyız.

·       Dayanışma göstermeliyiz.

·       Herkes, her kuruluş bu konuda kendine düşeni yerine getirmelidir.

·       Yeni yılın başlaması ile birlikte yürürlüğe giren yeni "Yurttaşlar Yasası" ise anadili Türkçe öğretimi konusunda çok daha yeni ve de şaşılası söylemleri de beraberinde getirdi.

·       Özellikle hıristiyan partiler yeni yasa ile Türk çocuklarının doğuşlarıyla birlikte Alman uyruğunu kazanmasını "çok büyük bir hak vermiş" oldukları biçiminde öne sürerken, hemen ardından da bu çocukların artık Alman olmaları nedeniyle de anadillerinin yalnızca Almanca sayılması  gerektiğini söylüyorlar.

·       Böylelikle de Türkiye kökenli çocukların kendi etnik dilleri olan Türkçe'yi okullardan kaldıracaklar.

·       Ayni yasa bu çocuklara 23. yaşlarına değin ayni zamanda Türk uyrukluluğunu da tanıyor. Çocuklar 23 yıl boyunca iki uyruklu olacaklar.

·       Bu onların bir hakkı.

·       Peki bu çocuğun Türk yuttaşlığından doğan anadili Türkçe ne olacak?

·       Türkçe'ye hangi hak ve gerekçe ile "o çocuğun anadili değil" diyebilirsiniz?

·       Bu kadar büyük bir çelişki olabilir mi? 

·       Türkçe derslerinin öğretmenleri kimlerden mi olacak?

·       Genelde eğitimlerini Türkiye'de almış Türk öğretmenler Alman okullarında Türkçe derslerini vermektedirler.

·       Türk çocukları anadili Türkçe'yi kendi okulunda normal ders çizelgesi içerisinde almalıdır.

·       Sizleri bu alanda düşünmeye ve uğraş vermeye çağırmak istiyorum.

·       Olmaz, demeyin.

·       Almanya tüm insan haklarına her alanda dikkatleri çekmeye çalışırken, kendi ülkesinde yaşayan ikinci en büyük halk grubunun kendi öz dillerini öğrenmelerine karşı çıkabilmekte midir?

·       Demokrat kesimin partileri olarak sayılabilecek partilerin tutumları ise diğerleriyle çok iyi bir uyum içindeymiş gibi gözüküyor.

·       Ne kadar yazık!

·       İşte yine bu durumda, bu koşullar altında ana görev yine bizlere, Türkçe dilli halka düşmektedir.

·       Bu halkın aydınları, öncüleri nerelerdedir?

·       Her şeyden önce anne ve babalar "çocuklarının geleceğinin çok daha iyi olması için" Türkçe dersi almalarını istemelidirler.

·       İş yine bize, velilere düşüyor herkesten önce...

.     Saygılarımla....

.       Gönen Çıbıkcı, Öğretmen,

.       18 0cak 2000, Goldbach. 17.02.2022 Mavişehir.