. Neler Bekleniyor?
1)
Burada yansıtılan düşünceler okunduğunda onu okuyan kişide yeni düşünceler
geliştirmelidir.
2)
Geçmişten bugüne akan bir eğilimden yola çıkarak geleceğe yönelik uygulamaların
olabilmesi için tartışma alanı açabilmelidir.
3)
Evde ve dost çevrelerinde bu tür konuların da artık konuşulabilmesine yol
açmalıdır.
4)
Anne ve babaların çocukları ile ilgili yeni ufuklar kazanabilmesine neden
olabilmelidir.
5)
Bireyin kendi "kimlik" tanımına katkıda bulunacak tartışmalara yol
açabilmelidir.
6)
Eğitim ve öğretimin çağdaş ve insan onuruna yaraşır biçimde olabilmesi için
uğraş verilmesi gerekir diye düşünebilmenin yolunu açabilmelidir.
7)
Halkının ve çağının sorunlarına, insancıl ve bilimsel bakış açısından
yaklaşması gereken aydınlar için bir "göreve sesleniş" olabilmelidir.
8)
Almanya toplumunun çok kültürlü ve çok ulusluluğunun gereği olan yeni
örgütlenme ve uygulama alanları bulabilmesi için bu toplumun her bir bireyine
bir sorumluluk düşüğü gerçeğini düşündürmelidir.
9)
Neleri ve hangi biçimde istememiz gereğini düşünmeye doğru bir işaret
vermelidir.
10)
Bu toplumda elde edilmesini düşlediğimiz tüm değerlerin ve uygulamaların ancak
bir uğraşılar ve örgütlenmeler sonucu yaşam bulacağını hatırlatmalıdır.
11)
Anadolu ve Trakya ile onların ve çevresinden yüzyılların birikimiyle oluşan çok
büyük ekinlerin kendinde yurt bulduğu bugünün Türkiyesi'ne, evrensel ekinlere
saygı ve onlara tüm insanlığın öz değerleri anlamında özümsemeye gidebilecek,
Türk dilini konuşan halkın öz güvenini arttırmalıdır.
12)
Avrupa'nın ve Almanya'nın unutmak istediği bu büyük ekinlerin mirasçıları
olarak, bir Anadolu ekinine sahip çıkmamız gerektiğini anımsatmalıdır.
13)
"Avrupa merkeziyetçi düşünce" anlayışına karşıt bir öz bilincin gerekli
olduğunu anımsatmalıdır.
14)
Eğitim ve öğretime yapılan yatırımların çok ileride ürünlerini vereceği
gerçeğini hatırlatmalıdır. Bugün bu konuda hata yapılmaması için bireylerin,
yurttaşların tek, tek sorumlulukları olduğu gerçeğini öne çıkarabilmelidir.
15)
Türkçe dilinin Avrupa'da konuşulduğu oranda "eğitim ve öğretim
kurumlarında" da yerini alabilmesi gerektiği kavranmalıdır.
16)
Türkçe dilli halk kendi öz dilini severek konuşma ve onu geliştirme duygusuna
sahip olmalıdır.
17)
Almanya Federal Devleti'nin resmi dili Almanca'nın en iyi biçimde
öğrenilebilmesi ve bu dile egemen olabilmenin yolunun Türkçe dilli halkın kendi
anadilinde de çok güçlü olmasından geçeceğini kavratabilmelidir.
18)
Bin yıl ötelerden gelen bir Çin atasözünün kavranmasına yardımcı olmalıdır:
"Bir
yıl sonrayı düşünüyorsan: Tohum ek.
Ağaç
dik, on yıl sonrasıysa tasarladığın.
Ama
düşünüyorsan yüz yıl ötesini,
Halkını
eğit o zaman !
Bir
kez tohum ekersen, bir kez ürün alırsın,
Bir
kez ağaç dikersen, on kez ürün alırsın,
Yüz
kez olur bu ürün, eğitirsen milleti!..
Birisine
balık verirsen, doyar bir defalık,
Balık tutmasını öğret, doysun ömür boyunca!.."
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 25 Şubat 2000 Cuma, Aschaffenburg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder