16 Temmuz 2018 Pazartesi

Türkiye Cumhuriyeti'ne

Türkiye Cumhuriyeti'ne
Görev Düşmektedir!
       Türkiye Devleti ve halkıyla, kurumlarıyla da bu konulara eğilebilmelidir. Bunun ana nedenleri şunlardır:
·     Almanya'da yaşayan Türkçe dilli halkın en büyük bölümünün geldiği ülke Türkiye'dir.
·     Almanya'da yaşayan Türkçe dilli halkın büyük bölümü Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır. Bu bağlamda devletin kendi yurttaşlarına karşı, yasalarla verilmiş görevleri vardır. Bu görevler de en çağdaş yöntemlerle yerine getirilmelidir.
·     Türkçe dilinin en büyük kullanım ve yayılım alanı, araştırmasıyla ve bilimselliği ile yer aldığı ülke Türkiye'dir. Türkiye'nin tüm kurumlarıyla birlikte bu dile karşı da bir sorumluluğu vardır.
·     Ülkelerarası dostluğun ve olumlu ilişkilerin geliştirilmesi anlamında Almanya Federal Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında bağın kurulmasında bu ülkelerdeki Türkçe dilli halkdan en iyi biçimde yararlanılmalıdır.
·     Almanya ve Türkiye halkları ve onların kendi öz ekinsel değerleri ortak çalışmalarla tüm insanlığa sunulabilir.
       Almanya ile Türkiye arasında yapılan anlaşmalar çerçevesinde Almanya'da okullarda anadilinin verilmesi kararlaştırılmıştır.
       Bazı eyaletler Türkiye'den öğretmenler getirtmişlerdir. Bu öğretmenlerin seçimi ve donanımı ise Türkiye'ye bırakılmış idi.
       Bazı eyaletlerde görev yapan Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı'nın gönderdiği öğretmenlerin parasını Türkiye ödemektedir.
       Yine bir yasal dayanak olarak da "Milli Eğitim Kanunu"nun 59. maddesini anabiliriz. Bu madde de "Türk vatandaşlarının yurtdışında eğitim, öğrenim ve ihtisas görmeleri ile ilgili devlet görevlerinin düzenlenmesinde Milli eğitim Bakanlığı'nı sorumlu tutmaktadır. Bunun ne dereceye kadar yerine getirildiği ise tartışmaya açıktır.
       "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Madde 62" şöyle bir içerik taşımaktadır :
     "Devlet yabancı ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarının aile birliğinin,çocuklarının eğitiminin, ekinsel gereksinimlerinin ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması  ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır."
       Bu maddeye eklenecek hemen hemen hiç bir şey yoktur sanırım.
       Ana sorun bu anayasal zorunluluğu devletin şu ana değin ne derece ve nasıl gerçekleştirebildiğinde, bu anayasal görevini ne denli ciddiye alabildiğinde ve onunla ilgili hangi kurumlaşmayı getirdiğinde yatmaktadır. Anlaşılan odur ki bu görev yerine tam anlamıyla getirilememiştir.
       Umudumuz, Türkiye Cumhuriyeti'nin, bundan sonra, kendine ait her türlü kurum ve kuruluşlarıyla bu konuya eğilebilmesi ve Almanya'da bu anlamda uğraş veren tüm sivil toplum örgütlerine yardımcı olmasıdır.
       Her başkonsolusluk bünyesinde bir de "Eğitim Ateşeliği" bulunduran Türkiye Cumhuriyeti her zaman Almanya'daki Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının eğitim ve öğrenim sorunları olduğunu kabul etmiştir.
       Ama genel olarak bu sorunların Almanya'da çözümlenmesi  gerektiğinden Türkiye'nin önlemleri yeterli olamamıştır.
       Son yıllarda Türkiye'nin de artık Almanya'da yaşayan yurttaşlarını burada  yerleşmiş olarak görmesi ve çifte yurttaşlılığı desteklemesi çok sevindiricidir.
       Türkiye'nin tüm kurumlarıyla kendine düşen katkılarda bulunması beklenmektedir.
       Türkiye Devleti'nin çağdaş bir yaklaşımla verebileceği her türlü diplomatik, politik  ve somut destekler bizlere uğraşlarımız da ayrı bir güç katacaktır.
       Türkiye ve Almanya öğretmen yetiştirme kurumları ortak çalışmalar yapmalıdır. Örneğin görev içi haftalık seminerler ya da birlikte işlik çalışmaları... düzenlenmelidir.    
       Almanya'da öğretmen yetiştirme kurumlarındaki çalışmalara bilimsel destek verilmelidir.
       Ayrıca Türkiye'de var olan tüm bilimsel kurumlar, basın-yayın ve sivil toplum örgütleri... bu konuya ellerinden gelen tüm olanakları ile destek vermelidir.
       Bu uğraşılar hem Almaya'nın çok kültürlü toplum gerçeğine katkıda bulunacaktır. Hem de kökü tarihin çok derinlerine uzanan Türk ekinsel değerleri dünyanın halklarına da sunulabilecektir.
       Barışcıl ve insancıl bir dünyaya doğru bir adım da böyle atılacaktır.

      Öğretmen Gönen ÇIBIKCI

42.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder