16 Temmuz 2018 Pazartesi

38 - Ders Araçları ve Kitaplar

Ders Araçları ve Kitaplar
       Almanya'da ders aracı ve kitap hazırlama özel işletmeciliğin işidir.
       Serbest ekonominin gereği olarak isteyen, istediği dalda yatırım yapar, ticaret yapar.
       Bu genel ilke çerçevesinde yayın evleri, şirketler iş yaptıkları alanlar içinde üretim yaparlar.
       Bunlardan okullarda kullanılması düşünülenlerini eğitim bakanlıkları kendi içinde incelerler. Kabul görenler yayınlanır.
       Ders programlarına ve yasalara uygun olarak beğendiklerini bir listeye alırlar. Okullarda öğretmenler kendi dallarındaki kitapları ancak bu listelerden seçebilirler ve bu yayınları kulanabilirler.
       Anlaşılacağı gibi bu işin temel ilkesi bir "istem ve sunu" ilişkisidir.
       Okullarda hangi dallar ve dersler varsa, ders programları neleri içeriyorsa, işte kitap evleri de ancak bunlara göre ders aracı ve kitap hazırlatırlar ve ürünlerini sunarlar.
       Bu bağlamda olayın temel kaynağı yine politiktir.
       Toplumsal gelişmelere göre politikacılar parlementolarda yasaları hazırlarlar. Okul da buna göre biçimlendirilir.
       Eğitim bakanlığı da kendine verilen yasalar çerçevesinde yönetmelikler, tüzükler, programlar çıkarır. Eğitimin ve öğretimin temel ilkelerini belir.
       Tüm bunlara göre de şirketler eğitim ve öğretim için, öğrenciler ve öğretmenler için ürünler hazırlarlar.
       Hiç kimse kendi kafasından, hesaplamadan bir şey yayınlamaz. Bir kitabın nerede ve ne kadar satılacağı daha önceden kesin hesaplanmadan ve garantilenmeden, basımı yapılmaz.
       "Eğitim ve öğretimin yönlendirilmesinin kaynaklarından kesin bir tanesi de politikdir" diyebileceğimize göre, her çıkar çevresi de kendi istemlerini politik partiler aracılığı ile dile getirmeğe ve gerçekleştirmeğe çalışır.
      Bu anlamda da Türkçe dilli halkın da kendi istemlerine yönelik uygulamaları görebilmeleri için bu alanda uğraş vermeleri, politik partilerdeki etkenliklerini arttırmaları gerekir.
       Türkçe dilli dersler de eğer yaygınsa ve "piyasası" varsa, şirketler o zaman bu dallarda ürünlerini sunarlar.
       Türkçe yayınların artması, nitelik ve niceliklerinin üst düzeye ulaşması için, işte bu nedenle de yine, çok öğrencinin Türkçe dersine katılması, anne ve babaların çocukları için Türkçe öğretim istemeleri gerekmektedir.
      Gidiş ise, iyiye doğru değildir. 
        Tüm Almanya'daki veriler, araştırmalar, istatistikler son yıllarda Türkçe dersleri ve öğretmenleri sayısında çok büyük düşüşlerin olduğunu göstermektedir. 
        Bu da çok derece üzünç verici ve zararlı bir durumdur.
       Bunun ileriye dönük olarak değişmesi, ancak Türkçe dilli halkın daha bilinçli olması ve anadiline önem vermesiyle olacaktır.
       Bu konuda da Türkçe dilli aydınlara, bilimcilere, basın ve yayına, televizyonculara, işverenlere, tüm sivil toplum örgütlerine ve başta büyük elçilik olmak üzere tüm konsolosluklara... büyük görev düşmektedir.
      Bu hak ve görev hepimizindir.

    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 
    18 0cak 2000

38.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder