. TÜRKÇE DERSİ OKULDA VERİLİR!
·
TÜRKÇE
dili Almanya'da "resmi devlet okullarında", "çağdaş
koşullarda ve yöntemlerle" orada görevli TÜRK öğretmenleri tarafından
okulun ders çizelgesine ve eyaletin resmi "Eğitim Öğretim
Programlarına" uygun olarak ve devlet denetiminde bir ders
olarak verilir.
·
TÜRKÇE önemli ve varsıl bir dildir, eşit haklara sahip
olmalıdır.
·
Devlet
okullarının dışında her hangi bir yerde, her hangi birisi tarafından verilecek
olan derslerin kalitesi ve geçerliliği çok şüphe çekicidir ve oralarda verilen
derslerin ne bir programı, ne de bir belgesi, karnesi resmi olarak
bulunmamaktadır.
·
Almanya'da bulunan çatı örgütleri, dernekler lütfen artık bu tür
"ciddi" konularda bir araya gelip, "gerçek sorunlar"
üzerinde görüşmeliler ve ortak karar alıp, kendi güçleri çapında girişimde
bulunmalıdır.
·
Türkiye
Cumhuriyeti temsilcileri de bu eğitim-öğretim gerekliliğinin, Türkçe Dersi'nin yalnızca Alman okullarında ve çağdaş yöntem ve
koşullarla olması gerektiğini kendi bağlantı ve ilişki alanındaki dernek ve kuruluşlara
açıkça kavratmalıdır.
·
Çocuklarımızın geleceği için Almanca ne denli önemli ise en iyi
biçimde ve koşullarda öğretilmiş kaliteli Türkçe dersi de o denli önemlidir.
·
TÜRKÇE
dersinin Alman okullarında verilmesinin birçok gerekçesi ve nedeni vardır:
·
Okullar
resmi ve kurumsal olup devlet güvencesi ve garantisi ile çağdaş koşullar ve
yöntemlerle eğitim-öğretim yapılan yerlerdir.
·
Bakanlıkların
çizdiği, belirlediği çerçeve ve koşullar içerisinde görev yapıp, sorumluluk
taşıyan kurumlar olan okullarda ancak devletin görevlendirdiği uzman kişiler
çalışabilir.
·
Okula görevli öğretmenlerin
denetimi, değerlendirilmesi, ödemeler ve hizmet içi gelişim ve ilerleme
seminerleri bilimsel olarak işlevini yerine getirir.
·
Zaten
tüm dünyanın da bildiği ve kabul ettiği gibi bir ülkede eğitim ve öğretimin
amaçları ve hedefleri saptanır ve okullar bunlara göre sorumluluk taşıyıp,
görev yapar.
·
Bakanlıkların belirlediği dersler, çocuğun yaşına ve gelişimine
uygun olarak sınıflarında yetkili öğretmenler tarafından verilir.
·
Bu
genel ve bilinen ülke çapındaki dernek ya da benzeri bileşkede verilecek olan
kurslar, toplantı ve seminerler ise dernekler kanunu ve anayasa çerçevesinde ele
alınıp, değerlendirilmelidir;
·
Dernekler
kendi tüzük ve amaçlarına, çalışma programlarına göre etkinlikler
düzenleyebilirler.
·
TÜRKÇE dersi ise "resmi" olarak yalnızca "devlet"
okullarında, "devlet güvencesi ve sorumluluğu" altında verilir; bu
nedenle de çocuklarımızın bu derslere gitmesi onların yararınadır.
·
Ortalıkta
karga yaratıldığında ve çağ dışı yollara gidilmesi durumunda tüm Türk halkı bundan
zarar görür, çocuklarımız çağdaş bir kaliteli Türkçe dersine katılmaları
gecikir.
·
Biz, hepimiz, anne ve
babalar olarak her zaman çocuklarımızın "en iyi geleceklere"
kavuşmasını, "çok iyi eğitim ve öğretim" görmelerini, "iyi
meslekler edinmelerini", kendi anadilini Türkçe'yi en iyi biçimde öğrenip
kullanmasını istemekteyiz.
·
Belki
de sizin çocuğunuz Almanya'da öğretim görür ve üniversiteyi bitirir ve bir
Türkçe öğretmeni bile olabilir.
·
Ya da çok güzel bir dil düzeyine erişip, Türkiye'ye gidip, orada
okuyup, yüksek öğretim görebilirler; güzel meslekler elde ederler.
·
Bu
konuda birbirimize destek verip, gücümüzü toplayıp, çok daha "aydınlık
ufuklara" bakmamız hepimizin yararınadır.
·
En küçük yerlerde bile çocuklarımız için kendi okullarında
Türkçe dersine katılmalarını istemeliyiz.
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, GC-A-24.05.30, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder