26 Nisan 2024 Cuma

Teşekkür ve Değerlendirme

 .  Çok Değerli Mustafa Bey, / Prof. Mustafa Çakır

·       Güzel ve anlamlı sözleriniz, takdir ve teşviklerinizden dolayı son derece hoşnut oldum.

·       Derin teşekkürlerimi sunarım.

·       Yazınız içeriğinde kısa sözcüklerle değindiğiniz ana konular ve onların bizler için önemi ise son derece büyük.

·       İlk anlamamız gereken belki de bir "bilinç" konusu ve düzeyi olmalıdır.

·       Yurttaşlık bilinci yüksek, donanımlı, eğitimli ve iyi öğretim görmüş, doğru meslekler kazanmış bireylerimiz olsun, çocuklarımız bu yönde yetişebilsin, diye tüm yaşamım boyunca edindiğim ideallerin, istek ve hedeflerin sizin kişiliğinizde bir tümsellik içinde var olması beni çok sevindirdi ve de gururlandırdı…

·       Bir Türk "işçi" çocuğu doğru okullara gidecek, iyi öğretim edinecek, yararlı ve geleceği parlak meslekler dinecek ve akademisyen olabilecek…

·       Toplumda saygın, başarılı ve de iyi bir kimlik ve bilinç sahibi bir yurtsever olabilecek…

·       Tümüyle ve kısaca, işte ben hep bu "istemler ve hedefler" olsun diye gerek Almanya'da gerekse de Türkiye'de, bulunduğum her yerde "emek" harcadım, "fikir" ürettim ve kendimi geliştirdim.

·       2024 yılında genel anlamda baktığımda adını verdiğim bu hedeflerin ve modellerin ne yazık ki çok az gerçekleştiğini görüyorum.

·       İnsanın var oluşunun en büyük gerekçesi, ve de temeli olan zihinsel gelişim, fikirsel-düşünsel ilerlemeler için gerekli olan okullaşma, eğitim ve öğretim ve bunlardan ne denli ve nasıl pay alabildiğimizdir.

·       Siz, Alman toplumunun her bir tabakasını yaşamış, görmüş ve deneyimlemiş, çok iyi bir öğrenim görüp üst düzeyde kariyer edinmiş bir Türk olarak edindiğiniz bilgi, fikir ve deneyimleri yine bu topluma, Alman ve Türk toplumuna sunmuş ve yol göstermiş birisi olarak ayni zamanda yine "çocuklarımız yüksek tahsil görsünler" diye adlandırdığımız istemlerimize en iyi örneği de verdiniz.

·       İşte bu da benim kişisel ideallerimden birisi olmuştur.

·       Çocuklarımız öyle yetişebilecekler ki en üst öğrenimleri edinip, en iyi mesleklere geldiklerinde bir Türk'lük bilincini ve kimliğini de taşıyıp, Alman toplumunda diğer Türk çocukların ve ailelerine yol gösterecek ve gerekli olabilecek kurumlaşmalarda yer alacaktır.

·       Bu son idealimin gerçekleşmesinde izleyebildiğim örnekler daha çok bu "model"in bir yanını anlayabilmişler ve daha çok Türk kökenli, bir işçi çocuğu olarak bir "Alman tiplemesi" ile yetinmişler.

·       Belki ben mi çok şeyler bekledim bu toplumdan, diye düşündüğümde ise bugün gördüm ki yalnız bırakılmamışım, sizin görüşleriniz ve idealleriniz ve tiplemeleriniz de temelde tam olarak bunlar olmuş.

·       İnsan olarak eleştirel düşünebilen, sorgulayabilen, kendisini en iyi biçimde yetiştirmeyi benimsemiş ama öte yandan ise hem Türklük bilincine, yurtseverlik temel bilgi ve sevgisine sahip ve de batı tipi algı operasyonlarına kendini teslim etmemiş kuşaklar, anneler, babalar olsun istedim hep….

·       Hem ayni anda Türkiye'de, hem de ayni anda Almanya'da en az diğerleri kadar güçlü ve donanımlı, aklı başında olabilen insanlarımız olsun istedim.

·       Bakın, siz bunları gerçekleştirebildiniz ve her iki ülke de sizin ve her iki ülkenin insanlarından da daha başarılı ve kabul görür durumdasınız; bu da "hepimiz için" son derece sevindirici ve mutluluk vericidir.

·       Alman toplumunda Türk işçi ailelerin ilk örgütlenme dönemlerinde elde edilmiş girişimler ve başarılar çok önemlidir ve takdir edilmelidir.

·       Ardından gelen ikinci dönem örgütlenme girişimlerinin bir bölümünde "Aydınlar Semineri"nde, "Almanya Türk Toplumu"nun kuruluş çalışmalarında ve yine "FÖTED Almanya Türk Veliler Birliği" çalışmalarında, federasyon kuruluşunda ve yönetiminde doğrudan bulundum ve çalıştım.

·       günlerde tüm bu çalışmalarda her zaman anadilimiz Türkçe etken dil ve toplantı dili olarak kabul edilmiş ve de kullanılmıştır.

·       Şimdi bu uygulama nedenli "devam" etmektedir ve de her yerde "Alman dilinin bilindiğinin gösterilmesi yaygındır" tam olarak bilemiyorum.

·       Tek bir yurttaşın bile çok önemli olduğuna ve herkese de eşit hak ve şansların verilmesine inanıyorum.

·       Benim inancım ve ideolojim bilinen siyasi ideolojilerle örtüşemeyebilir.

·       Siyasi parti üyesi değilim.

·       Bir okur-yazar, bir aydın ve entelektüel olarak yaşamak ve zamanımı değerlendirmek, halkıma yararlı olmak istiyorum

·       Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun kişiliği, özellikleri, fikirsel ve siyasi tutumu gösterdiği hedefler ve gerçekleştirdiği her türlü atılım ve yatırım ile bizim aslında tam bir "TÜRK Rönesansı"na adım attığımızı düşünüyorum.

·       Daha sonraki dönemlerde ise ne yazık ki ve de beklenileceği gibi "Türk Bağımsızlığı ve Kalkınması" emperyalizm ve onun yandaşlarınca hep karşı durup, yok edilmesi için görülür oldu.

·       Sizin de dediğiniz gibi "ben" olmak ne denli "önemli ve değerli" ise asıl olan "BİZ" olabilmeyi becerebilmek ve bu yolda girişim ve çalışmalarda bulunmaktır.

·       Ortak güçleri, yöntem ve donanımları, bireyleri… bulup, birleştirip BİZ olabilmektir asıl olan.

·       Bugün Türkiye ve Türk halkı çok yönlü ve çok boyutlu saldırıların ve ele geçirmelerin altında bulunmasına rağmen ileri teknoloji çağının getirdiği veriler ile, sosyal medya ve zihin operasyonları ile kişiliksiz, kimliksiz, özentili ama içi boş kitleler durumuna getirilmek istenmektedir ve de sanırım başarı ile yol almaktadırlar.

·       Bugün Almanya için düşündüğümüzde 5 milyon ve üstü Türk kökenli insan bu toplumda nerededir ve ne denli öz benliğine, kültürüne, diline hakimdir ve bunlardan kıvanç duyabilmektedir, özlem duyabilmektedir?

·       Evet, Alman toplumu içerisinde bizim kendi özgün örgütlenme modelimizin ve "insan" yetiştirme yöntem ve ideallerimizin yeniden gözden geçirilmesi ve kendine yönelik geliştirilmesi, siyasi partilerin etkilerinden kurtarılabilmesi gerekecektir.

·       Kendilerince çok büyük toplumsal örgütler olmuş olan derneklerin ise yeniden "öz bilinç ve kimlik ile" anadili kullanmak yöntemleri ile toplumun içinde öne çıkabilmesi beklenmelidir.

·       Okul bitirmek, diploma almak ilk adımda esas hedeflerimiz gibi görülüyor olsa bile asıl olan tam da bu değildir.

·       Her bir yurttaşımızın, çocuğumuzun bilinçli ve sorumlu, donanımlı ve güzel ahlaklı olarak kendisini geliştirme yollarını arayabilmesi, sorunlara çözüm yolları arayabilmesidir.

·       Ayni zamanda "iyi yurttaş" , "temiz insan" entelektüel bakış açısı gelişmiş bireyler "NASIL" oluşabilir diye de düşünüp, fikir üretebilmeliyiz.

·       Çok değerli Mustafa Bey size çok teşekkür ederim, sözleriniz ile beni yeniden kendim ile düşünmeye ve de geçmişten bugüne eleştirel bakmama büyük katkı sağladınız.

·       İnanın, ne konuşabilecek birisini ne de dertleşebilecek bir yoldaşı bulamadığımız bir dönemdeyiz…

·       Ama, herkes çok meşgul ve çok şeyler yapıyor…

·       Sizin de duygu ve düşüncelerinize, ideal ve de deyimlerinize benzerlikler taşıyan bu yazımı umarım diğer insanlar da okurlar ve kendilerince yorumlayabilir, örnek alabilirler.

·       Çok teşekkür ederim Mustafa Bey, size ve çalışmalarınıza çok değer veriyorum, örnek olarak kabul ediyorum.

·       Sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler dolu bir ömür dilerim.

·       Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 25.04.2024, MŞ.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder