31 Ağustos 2023 Perşembe

ÇOK ACI BİR HABER

-     ÇOK ACI BİR HABER

.     Dr. ERTEKİN ÖZCAN    .

….  Sevgili dava arkadaşım değerli insan Ertekin Bey şu an okudum sonsuzluğa çıktığını...
Çok, çok üzüldüm.
Uzakta da olsan var olduğunu bilmek beni hep sevindirdi.
Yazıların ile, şiirlerin ve toplumsal çalışmaların, çabaların, emeklerin ile Almanya Türk toplumuna çok hizmet verdin.

Birlikte yararlı ve güzel çalışmalar yaptık.
Biliyorum, sen hep severek hizmet ettin halkına ve insanlara, hiç de yılmadan...
Unutulmayacaksın…
Sana Tanrı'dan rahmet diliyorum.

Sevgili Işıl Hanım'a ve kızlarına baş sağlığı ve sabırlar diliyorum.
…………………………………………………

.    30 ağustos sabahı bir sosyal medya sayfasında okudum vefat haberini…

.  Çok sarsıldım ve üzüldüm, hiç beklemiyordum.

.  Dr. Ertekin Özcan'ın beklenilmeyen ölümü Türk toplumunu, dernekleri, insanları çok sarstı; Almanya'da ve Türkiye'de duyan herkes çok üzüldü.

.  Kendisi ile uzun yıllar öncesinde tanıştık ve birlikte birçok seminerde, toplantılarda, kurultaylarda bulunduk.

.  "Almanya Türk Toplumu'nun kuruluş öncesi" çalışmalarda, "Aydınlar seminerinde", "Almanya Türk Veliler Birliği FÖTED'in kuruluş" hazırlıklarında , "federasyon çalışmalarında" hep birlikte idik.

.  "FÖTED, Almanya Türk Veliler Birliği yönetim" kurulunda Ertekin Bey ile yıllarca birlikte çalışıp, fikir ürettik.

.  Diğer birçok arkadaş ile birlikte Ertekin Bey'in başkanlığında FÖTED yönetim kurulunda birlikte çalıştık.

.  Ayrıca Kuşadası'nda zaman, zaman görüşmelerimiz oluyor idi.

.    Ertekin Özcan ender bir insandı….

.  Doğum yeri Erzincan Çayırlı ilçesi Çaykent köyü olan Ertekin Özcan 1946 yılında dünya gelmiş.

.  İstanbul Haydarpaşa Lisesi'ni 1965 yılında bitirmiş.

.  1970 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmiş.

.  Kısa bir süre avukat olarak çalışmış.

.  1973 yılında Berlin'e gelmiş.

.  Berlin Hür Üniversitesi'nde doktora yapmış.

.  Çeşitli üniversite ve yüksek okullarda öğretim görevlisi ve kuruluşlarda yönetici olarak çalışmış. 

.   Almanya toplum yaşamında göçmenlere, Türklere yönelik örgütlenme, çağdaş yapılaşma çalışmalarında önderlik yapmış çok önemli bir önder kişiliktir.

.   Sosyal demokrat dünya bakışına sahip, Atatürkçü ve okur-yazar, şair bir aydın olan Ertekin Bey girişimciliği ve model geliştirme özelliği ile birçok derneklere öncülük yapmış ve kuruluşunu sağlamıştır.

.  Türk toplumu için sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin oluşturulmasını önemsemiş ve birçoğuna önderlik yapmıştır.

.  O siyasetçi, hukukçu, şair ve mücadele adamı olarak eğitim konusuna, sendikalaşmaya ve siyasi partilerde çalışmalara önem vermiş ve örnek olmuştur.

.  "Alman devlet okullarında Türkçe anadili derslerinin verilmesi" yönünde fikir geliştirmiş ve girişimlerde bulunmuştur.

.  Yaşamı örgütlemelerle, toplumsal çalışmalara katkılarla geçen Dr. Ertekin Özcan için şu derlemeler yapılmış:

·       1975’te “HDB -Türkiye Halkçı Devrimci Birliği Batı-Berlin”’in çalışmalarına katıldı.

·       1976-1977 yılları arasında sosyal demokrat eğilimli “HDF -Türkiye Halkçı Devrimci Federasyonu-Avrupa”nın kuruluş çalışmalarına aktif olarak katıldı.

·       1977’den 1979’un kasımına değin HDF’nin Kurucu Genel Başkanı olarak görev yaptı.

·       24-26 Mart 1978’de, HDF yöneticisi arkadaşları ile Frankfurt’ta, Avrupa çapında, “Eğitim ve Emeklilik Kurultayı” düzenledi.

·       23 Kasım 1985’te, “Berlin Türk Veliler Birliği” altmış kadar velinin katılımı ile kuruldu.

·       1988 yılına değin BTVB başkanlığını yaptı.

·       1985 yılında, “Emek Göçmenleri” adlı şiir kitabını yayınladı.

·       1988 yılında Hür Berlin Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne sunduğu “Federal Almanya’da Türk Toplumu ve Göçmen Örgütlerinin Gelişimi” konulu teziyle “ekonomi ve sosyal bilimler” dalında doktora çalışması yaptı. Almanya’daki Türk göçmen örgütleri araştırması kitaplaştırıldı.

·       1989’da 384 sayfadan oluşan bu bilimsel araştırma “Türkische Immigrantenorganisationen in Deutschland” adıyla Berlin’de Hitit Verlag tarafından Almanca olarak yayınlandı.

·       Toplumsal tepki gösterme modeli olarak "insan zinciri" eylemini ortaya koymuştur.

·       1989’da "Yeni Yabancılar Yasa Tasarısı" tartışılırken, bu yasaya karşı otuza yakın derneğin oluşturduğu "Yabancılar Yasasına Karşı Berlinli Türk Dernekler Topluluğu”nun kurulmasına katkıda bulunarak üç sözcüsünden biri oldu.

·       16 Şubat 1990’da "Yabancılar Yasa Tasarısına Karşı İnsan Zinciri Eylemi"ni ve ardından 31 Mart 1990’da 30 bin kişinin katıldığı "Büyük Protesto Yürüyüşü Ve Mitingi"nin yapılmasına katkıda bulundu ve tarihi bir konuşma yaptı.

·       1990 sonlarında “SGD -Sosyaldemokrat Göçmenler Birliği”nin kurucuları arasında yer alarak 1993’e değin başkanlık görevini sürdürdü.

·       1991’de ”BETB Türkiye Göçmenler Birliği -Berlin”nin kurucuları arasında yer aldı ve 1992 – 1995 yılları arasında sözcülüğünü yaptı.

·       24 Mart 1994 tarihinde BETB ve “TGB -Türkiye Göçmenler Birliği- Hamburg’un çağrılarıyla diğer kent ve eyaletlerden katılan Göçmen Birlikleri ve Türk Toplum Örgütleri ile birlikte “TGD – Almanya Türk Toplumu (Türkische Gemeinde in Deutschland)”nun kuruluş toplantısına katıldı ve Kurucu Genel Başkanı seçildi. Bu görevi 2 Aralık 1995’e değin sürdürdü.

·       1995’te Berlin Eyalet Parlamentosu seçiminde SPD’den milletvekili adayı oldu, partisi oy kaybettiğinden seçilemedi.

·       1993-1995 yılları arasında kuruluş hazırlık çalışmalarına katıldığı “FÖTED -Almanya Türk Veli Dernekleri Federasyonu” 5 Kasım 1995’te kuruldu.

·       2000-2008 yılları arasında FÖTED Genel Başkanlığı yaptı ve Genel Kurulda FÖTED Onursal Genel Başkanı seçildi.

.  Benim derleyebildiğimden başka çalışmaları, örgütlemeleri de olmuştur diye düşünüyorum.

.  Kendisi ile uzun yıllar içerisinde yaptığımız çalışmalardan, toplantılardan edindiğim kadarı ile onu sizlere tanıtmak isterim:

.  Dr. Ertekin Özcan’ın aramızdan ayrılışı Türk toplumunu derinden sarstı.

.  Güler yüzlü, ılımlı ve sorunlara çözüm odaklı bir önder kişilik idi.

.  Sevgi dolu bir yüreği olan bir dava insanıydı.

Sorunlara doğru analizler getirmek ve doğru çözümler bulmak için çabalardı.

.  Dava ve mücadele insanıydı.

.  Almanya için, halk için eşit haklar, demokrasi olsun isterdi; bu yolda çeşitli örgütlenmelere ön ayak oldu, dernekler, federasyonların kuruluşunda en önde mücadele verdi.
.  Almanya'da göçmenler için, Türkler için çok değerli ve saygın mücadeleler verdi.
.  Almanya'daki Türk toplumu ve Almanya’da eşit hak ve uygulamalar savaşımı için durmadan barışçı mücadeleler verdi.

.  Ertekin Bey o dönemlerin idealist ama ileri görüşlü, toplumcu çalışmalarımızda önderlik yapan, insancıl bir kişilik olmuştur.

.  O hep şiirlerle de yaşamak isterdi, kitaplarını yayınladı.
.  Edebiyat, şiir, sanat toplantılarında yer aldı, toplantılar düzenledi.

.  Şiirlerinde toplumcu bakış ve didaktik, öğretici vurgulamalar kullanan Ertekin Özcan işçi haklarına, sendikal istemlere de değinmek istemiştir.

.  Toplumlar arası farklılıklar, özlemler, yurt, gurbet betimlemelerine de şiirlerinde rastlanmaktadır.

·       İlk şiir kitabı "Tükenişin Türküsü" 1970’te, İstanbul’da yayınlandı.

·       2002’de Ağla ki Sağır Kulaklar Duysun (Weine, damit dich taube Ohren hören) adlı çocuklar için ikidilli şiir kitabını Anadolu Verlag’da yayınladı.

·       2008’de İstanbul’da “Sular Durulacak” adlı şiir kitabını yayınladı.

·       2016’da otobiyografik yazı, şiir, fotoğraf ve karikatürlerden oluşan “Geteiltes Leben” adlı Almanca kitabını Berlin’deki “Trafo Literaturverlag”ta yayınladı.

·       2017’de “Berlin’de Türkçe Şiir” adlı 27 Berlinli şairin şiirlerinin yer aldığı antolojiyi hazırlayarak yayınladı.

·       2018’de “Buruk Mutluluk” – “Verbittertes Glück” adlı 13 şairin şiirlerinin yer aldığı ikidilli antolojiyi hazırlayarak yayınladı.

·       Ertekin Özcan’ın çeşitli Türkçe ve Almanca gazete ve dergilerde 150’nin üzerinde araştırma ve makaleleri yayınlandı.

.  Daha özgürlükçü, demokrat bir toplum için, eşitlikçi bir iş dünyası ve emeğe değer için çabalayan, akademik çalışmalar üreten, yazıları ve şiirleri ile bir aydın olan Ertekin Özcan’ın üretkenliği hepimize örnek olmalıdır.

.  Ertekin Özcan'ın yaşama bakışı "nasıl bir yaklaşım içerisinde" idi, "hangi ilkeler ve kişilik özellikleri ile "kendisini", "insanların ve toplumun gelişimine, mutluluğuna ve çağdaş bir uygarlık olma yolunda ilerlemesine" adamış bir insandı?

.  Karşılaştığı her insana hiçbir ayırım yapmadan sevgi ve saygı ile dürüstçe, dostça yaklaşabilmişti.

.  Onun her hangi birisini kıskandığını, çekemezlik gösterdiğini, arkasından konuştuğunu, birilerine tuzaklar kurduğunu asla düşünemem; onun bunlara hiçbir zaman bir gereksinimi olmadı.

.  Çevresindeki insanlara, kurumlara hep yol göstermek ve ilerlemelerine katkılarda bulunmak istedi.

.  Alman toplumunda kendisini her zaman "en az" eş düzeyde hissetti ve buna uygun olarak da her zaman büyük bir öz güven ile çalıştı, üretti ve tüm kurumlarla da ilişkisini sağladı.

.  Onun her hangi bir kuruma, resmi daireye karşı eziklik duyduğunu ya da onlara yanaşmak için davrandığını ise hiç düşünemem.

. Bir entelektüel idi, o bir Türk idi ve bu özelliklerini hiç yadsımadan yaşadı ve tüm topluma hizmetlerde bulundu.

. Onun fikirsel gelişimi ile birlikte, inandığı davaları vardı, çağdaşlıkla ilgili ön görüleri vardı ve de sistematik olarak nasıl ve nerede nelerin yapılmasını ön gören sezilere sahipti.

. Bence Ertekin Özcan bir partinin siyaset adamı olmadı, olamadı, olamazdı da; çünkü onun yapısallığı belki de buna izin vermezdi…

. Ertekin Özcan partiler üstü davranan, sezinleyen ve içsel duyumları, fikirsel gücü olan hem öğretsel, hem de yöntemsel açılardan önüne koyduğu "iş"i planlayıp, üzerinde çalışan ve yaşama geçirebilen bir insan olmuştur.

. Çalışmak, yorulmak, harcanmak, bıkmak… hiç önemli değildi onun için Ertekin Bey her bir işinde, her bir çalışmasında, her bir yazısında, her bir toplantıda hem çok uyumlu ama önder ve yönetici olabilen ama tüm bunların oluşumu ile de çok mutlu olabilen, huzurlu bir insandı…

.  Çevresindekilere, çalışma arkadaşlarına önerilerde bulunur ve onları hep teşvik ederdi.

.  Kişilik ve davranış özellikleri ve düşünceleri, fikirleri evrensel anlamda olduğu gibi bizler için de hep örnek alınmalıdır.

.  Almanya'da bulunan Türk toplumu ve kuruluşlar, basın hemen bu acı ölüm haberi üzerine duygu ve düşüncelerini dile getirdiler, yayınlarda bulundular.

.  Kendisini tanıyanlar hakkında yazılar yazdılar, üzüntülerini belirttiler.

.  "Bir dönemler Berlin’de Büyükelçi olarak görev alan Osman Korutürk de Facebook hesabından paylaştığı mesajında Özcan’ın ailesine sabır ve başsağlığı diledi:

- “Ne kadar üzüldüm anlatamam. Ertekin, benim İstanbul Hukuk Fakültesi’nden sınıf arkadaşımdı. Hem benim oradaki görevim sırasında Berlin’de sık sık buluşmuş, hem de CHP 2011 seçimleri öncesinde birlikte çalışmıştık. Başımız sağ olsun. Allah sevgili Ertekin’e rahmet eylesin, değerli eşine, ailesine ve bütün sevenlerine sabır ve metanet versin. Ruhu şâd, mekânı Cennet olsun.” (Hürriyet)

.  Uzun zaman olmuştu görüşmeyeli, ama, hep aklımda idi.

.  Ne yazık ki son dönemde hiç haberleşememiştik.

.  Bu belki de benim bir ayıbım oldu, kendisini arayıp, sormalı idim…

.  Hasta olduğunu duymamıştım; ölüm haberi çok ani oldu ve beni çok sarstı.

.  Geçen yıldan bu yana hastalığı nedeniyle tedavi gördüğünü bugün gazete haberinde okudum. (31.08.2023)

.  Anısına ve kişiliğine derin saygı duyuyorum.
.  Bir daha göremeyecek olmak beni çok üzdü.
.  Bir gün yine karşılaşacak ve sohbetler edecektik, belki de yeni projeler üretecektik..…

.  Ertekin Özcan’ı hep sevgi ve saygıyla anacağız.

.  Eşi Işıl Hanıma ve sevgili kızları Gönenç ve Süreç'e başı sağlığı diliyorum, acılarını en derin biçimde paylaşıyorum.

.  Yokluğu, yeri bir daha doldurulamayacak ender ve seçkin bir insandı...

.  Önemli ve değerli, ilkeli, nazik ve görgülü bir insan olarak kalbimizde her zaman yer alacaktır.
.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 31.08.2023, MŞ.

.    (FÖTED Genel Yönetim Kurulu üyesi, 2. Başkanı)
**************************************************************

https://www.yeniposta.net/37242-2/

https://www.hurriyet.com.tr/avrupa/almanya-turk-toplumu-degerli-buyugunu-kaybetti-42323438

https://medyaberlin.com/drertekin-ozcan-vefat-etti

https://medyaberlin.com/drertekin-ozcan-vefat-etti

https://www.kemalyalcin.com/edebiyat/dr-ertekin-ozcan-sair-politikaci-arastirmaci-mucadeleci-bir-insan/

https://www.ha-ber.com/degerli-dostum-ertekin-ozcani-anarken/359341/

https://www.toplum24.de/hoscakal-dost-insan-dr-ertekin-ozcan-seni-unutmayacagiz

https://politeknik.de/p12991/

https://www.tgd.de/tr/uber-uns/geschichte/

https://de.wikipedia.org/wiki/Ertekin_%C3%96zcan

http://www.sosyaldemokratdergi.org/ertekin-ozcan-turkiye-ab-ulkelerine-gore-egitim-ve-ogretimin-neresinde/

https://www.bildungsserver.de/innovationsportal/bildungplusartikel.html?artid=178

https://dalga-dalga.blogspot.com/2017/12/berlin-siir-oldu-doldu-ve-tasti.html

https://beyazgazete.com/haber/2010/11/5/chp-li-kadinlara-kadin-haklari-semineri-380293.html

https://www.gunhaber.com.tr/haber/Siirlerle-gocun-oykusu/371198

https://kuakmer.org/ertekin-ozcan-imza-ve-soylesi/

https://www.ha-ber.com/dr-ertekin-ozcan-yeni-kitabini-tanitti/88993/

https://www.ha-ber.com/almanya-turk-toplumu-degerli-buyugunu-kaybetti/

Dostlar sağ olsun….

https://gonencibikci-anadilim.blogspot.com/2023/08/cok-aci-bir-haber.html







28 Ağustos 2023 Pazartesi

TÜRKÇE'NİN SAVAŞI

 .  TÜRKÇE'NİN SAVAŞI

Türkçe, dünya tarihinin en köklü dillerinden biridir.

Bilinen en eski yazılı dil olan Sümerce ile de akrabadır.

Binlerce yıldır konuşulan bir dil olarak Türkçe, büyük mücadelelerin, büyük savaşların, acıların, gözyaşının, aşkın, coşkunun, tapmanın ve tapınmanın dilidir.

Türkçe, Türkün okunda, yayında, mızrağında, kılıcında, bıçağında sertleşen; kamların duası, dedelerin gülbankı, ozanların deyişinde yücelen ve kutsallaşan, pir nefesinde şavkıyan, turna avazlı, arslan yeleli, kurt sesli bir dildir.

Türkçe Türklerin ses bayrağıdır.

Soluğumuzun can bulduğu, özgürlüğümüzün sancaklaştığı bir özge iklimdir Türkçe…

Türkçe var olduğu için vardık biz…

Türkçe var olduğu için varız…

Türkçe var oldukça var olacağız…

Oysa kaç kez yasaklandı dilimiz. Kaç kez aşağılandı.

Kaç kez sürgün edildi!

Soyca bizden olduğu halde huyca bizi terk eden kimi beğlerimiz Çinceye, kimileri Soğdçaya, kimilerimiz ise

Farsçaya yöneldi. Yazarlarımız Türkçe yazmaz oldu.

Ozanlarımız Türkçe söylemez oldu.

Kaç kez kırıldı kopuzlarımız. Türkülerimiz sustu, susturuldu.

Sonra…

Bir zaman geldi ki terk edip Gök Tanrı’yı, Kuteybe’nin kulluğuna kapılanan beğlerimizle Türkçemizi Arap’ın diline kurban eylediler.

Türkçemiz sokulmadı ibadethanelere…

Tanrı ile konuşurken yasaklandı öz dilimiz.

Ayet ayet kırdılar dilimizi, hadis hadis boğdular.

Kafamıza vura vura bellettiler bize Arapçanın cennet dili olduğunu…

Kafamıza vura vura öğrettiler Türkçenin yoksulluğunu…

Allah’ın diliydi Arapça ve biz Türkçe konuştuğumuz için utanmalıydık belki de!

Fakat biz Yunus olduk, Karacaoğlan olduk, Hatai olduk, Pir Sultan olduk; haykırdık dilimizi…

Öldük, öldürüldük, dar ağalarınca can verdik ama soldurmadık gülümüzü…

Bir gün Karamanoğlu Mehmet Beğ olduk; dedik ki Türk ülkesinde Türk dili konuşulacak!

Karaman’da en yüce burca diktik ses bayrağımızı…

Mankurtların dilinde “ dinsiz ve asi Türkmenler...’di adımız!

Biz iki telli sazımızla yaşattık dilimizi.

Kah Baba İlyas olduk, Kah Nesimi!

Bozoklu Celal ile yürüdükçe devşirme Osmanlı’nın üzerine; Türkçe küfrettik satılmışlara!

Türkçe sövdük kuyucu Murat’a!

Bu dil, Celalilerin dilidir.

Bu dil, Kaşgarlı Mahmut’un, Dede Korkut’un dilidir.

Bu dil, Deli Dumrul’un, Boğaç Han’ın dilidir.

Boyun eğmedi, eğmez Arap’ın yalellisine, Fars’ın zebanına!

Dünya dolsa şarkı ile,

Türküz; Türkü çığırırız,

Yola gitmek korku ile,

Türküz; Türkü çığırırız…

Diyen Âşık Veysellerin dilidir bu dil.

Bu dil, devrimin, devrimcinin dilidir.

“Salkım Söğüt” olup saçak saçak salınan bu dil, Nazım Hikmet’in dilidir!

Ve bu dil, büyük Türkmen önderi, sarı saçlı mavi gözlü kahraman, Türk devriminin ölümsüz öncüsü yüce

Atatürk’ün dilidir.

İngilizce eğitime, Almanca, Fransızca, İtalyanca okullara karşın Türkçe yaşıyor ve savaşıyor!

Bu savaşa omuz verenlere selam olsun!

Muhtaç olduğu kudreti damarlarındaki asil kandan alan bir halkın çocuklarıyız biz.

Kanımız Türkçe akar bizim.

Dilimizin gücü kanımızdandır.

Güçlüdür Türkçe…

İhanete karşı dayanıklıdır.

Çünkü Türkçe, “bir ölüp bin dirilen” Pir sultanların dilidir.

Çünkü Türkçe, “Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan…” diyenlerin dilidir.

Kosova’dan Çin Seddi’ne, Sibirya’dan Kerkük’e değin konuşulan yüce Türkçemiz, Anadolu topraklarında da diğer dillerle kardeşçe yaşayacak ama bu topraklara yabancı emperyal dillere karşı ise amansız savaşını sürdürecektir.

Çünkü Türkçenin gücü ve savaşçılığı bizim gücümüz ve savaşçılığımızdır.

Yaşasın dilimiz,

Yaşasın ulusumuz...

.     CEMİL KILIÇ .

.       28.08.2023

25 Ağustos 2023 Cuma

İngilizce’de söyleyin bakalım

. -   HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

Gelecekmişim demeyi bir de İngilizce’de söyleyin bakalım

Tatilde çeşitli kaynaklardan makaleler okurken Türkçe ile ilgili bir yazı çok dikkatimi çekmişti, kopyalayıp saklamışım.

Yazarını bulmak için çabaladım ama birkaç facebook hesabında buldum, hepsinde alıntıdır yazıyordu.

Yazıyı paylaşan kişi ana yazının altına başka dillerden örnekler vererek ekleme de yapmış.

Gerçek yazarlarının hoşgörüsüne sığınarak bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim;

TÜRKÇE

Türkçe yoğun bir dildir, derindir. Kökü çok diplerde olduğundan, uzun yıllar içinde fazlalıklardan arınmıştır. Bir fikir kısa sözcüklerle rahatça anlatılabilir.

“Okutturdu” sözünü Farsça söyleyebilmek için kaç kelimeye ihtiyaç vardır mesela?

7 mi, 10 mu, 13 mü?

“Okutturmuştum” sözünü söyleyebilir misiniz peki?

“Gelemeyecekmiş” kelimesinin İngilizcesine bakalım: “he will not be able to come”

Öyle kelimelerimiz vardır ki bir İngiliz dil bilimci bir sayfa yazsa bile o anlamı çıkartamaz.

Beyin yanması garanti!

Türkçeyi sonradan öğrenmiş İngiliz bir arkadaşım vardı. Bir türlü “işe gidiyorum” diyemezdi. “İşemeye gidiyorum” derdi. Bizi gülmekten öldürürdü.

Söylediği tek şey “Bu dili matematikçiler mi yaptı?”

Tam da burada Türk bilim adamı rahmetli Oktay Sinanoğlu’na kulak vermek gerekir ki kendisi Yale Üniversitesi’nde (ABD) “tam profesörlük” unvanını en genç yaşta kazanan öğretim üyesidir ve dünyanın sayılı dâhileri arasında ismi anılır.

“Türk dilinin yapısı matematikseldir. Türkçe okunduğu gibi yazılan, yazıldığı gibi okunan bir dil olduğundan bilgisayar için en yatkın dildir.”

Tüm bu sebeplerden de bilim dili olmaya en layık olanıdır.

Dünyada, geçmişi 4000 yıl öncesine giden diller bir elin parmaklarını geçmez.

Türkçe bunlardan biridir.

Kaldı ki Türk medeniyeti bugüne kadar yok olmadan gelebilmiş dünyanın en eski 3 medeniyetinden biri olarak kabul edilir. Kökleri çok derinlere dayanan bir dil elbette ki güçlü olacaktır.

Esasında Türk’ün hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, kendisinden başka…

Bugün günlerden yine “Türkçe” olsun dedik.

Türkçe düşün, Türkçe sev…

Umudun Türkçe olsun.

Bu dile hakim olan ve bu dille düşünen kişinin beyni de matematik gibi çalışır.

Bunun yanında da bir iki dile hakimseniz ve sözcük dağarcığınız ve bilgi hazineniz de genişse düşünceye devrim yaptırabilirsiniz.

“Türkler pratik düşünür” denir.

Bu, Türkçenin verdiği hızlı düşünmekten ileri gelir.

Arkadaşımız yukarıda İngilizce bir örnek vermiş, biz de bir Almanca örnekle destekleyelim.

Türkçe; yaptırdım.

Almanca; ich habe es machen lassen.

Türkçe; yaptırttım

Almanca; ich habe es zu ihn machen lassen.

Bir eylemi biz bir sözcük ile ifade edebiliyorken Almancada bir cümle kurmanız şart.

Ne kadar h ızlı ve pratik değil mi?

Elinizde böyle hazine gibi bir dil varken bozmayın.

Absürd mapsürd demeyin.

Okey mokey demeyin.

Jenerasyon menerasyon demeyin.

Tam ve öz Türkçe konuşun.

Konuştuğunuz Türkçeyi geliştirin.

Türkler dünyanın en zeki milletlerinden biridir

Bunun iki nedeninden birisi konuştuğu matematik gibi dildir…

.     Can Ataklı

.     20 Ağustos 2023

https://www.korkusuz.com.tr/gelecekmisim-demeyi-bir-de-ingilizcede-soyleyin-bakalim.html

BAŞARILI ÖĞRENCİLER

-  BAŞARILI ÖĞRENCİLER         .

·         Okulda ve özel yaşamında başarılı olan öğrencileri duyunca sevinmek geliyor içimizden.

·         Bu öğrencilerin hem ailesi hem de ülkesi için olduğu kadar “insanlık” için de değer taşıdığını unutmamalıyız.

·         Başarılı öğrenciler ile görüşmek, konuşmak, onları tanımak isterdim.

·         Yaşama, topluma ve insanlara bakış açısını ve ideallerini öğrenmek isterdim.

·         Yetenekli ve başarılı bir çocuğun, gencin yaşamında doğru yolu ve yöntemleri, bulabilmesi, hedeflerinin olması çok önemli.

·         Kişilik gelişimi, ahlakı ve de mutlu olabilmesi de tüm bunların yanı sıra önemli...

·         Çocuğun ailesi, mahallesi, yaşadığı çevre ve gittiği okul, sınıfı ve de öğretmenleri çok önemli ve de her birinin çocuk üzerindeki etkisi de azımsanamaz.

·         Eğitim ve de öğretim bu nedenlerden dolayı çok ciddiye alınması gereken ve devletçe de temel bir yönlendirmeye gereksinimi olan yaşam alanıdır.

·         Günümüzde “tüketim” toplumu ve de “rant” ekonomisi öğretim alanında da kendisini göstermiş ve özelleştirmeler, paralı okullar ortaya çıkmıştır;

·         Devletin temel eğitimde üstlenmesi gerekenler ve yapması gereken çağdaş yatırımlar ise ülkemizde çok ihmal edilmiştir.

·         Öğretim modelleri ve eğitimde güdülecek temel ilkeler, yöntemler çocuklarımızı ve ülkenin geleceğini belirleyicidir.

·         Çocukların kendi yeteneklerine ve özelliklerine göre eğitim ve öğretimden pay alması ve devletin onlara bu hakkı sağlaması bir temel yurttaşlık hakkıdır.

·         Türkiye’den çıkarak dünyaya kendisini kabul ettirmiş başarılı ve ünlü olmuş yurttaşlarımız hepimiz için örnektir ve gurur kaynağımızdır.

·         Çocuklarımız bu ülkenin en değerli varlığı oldukları için en iyi koşullara ve eğitimlere, öğretime ulaşabilmelidir ve bunu bireysel değil ulusal bir amaç ve hedef olarak da görmeliyiz; onların düzeylerinin ve kalitesinin yükselmesi bir ulusal kazançtır.

.       Öğretmen Gönen ÇIBIKCI

.            GC-A-23.08.25

13 Ağustos 2023 Pazar

ANADİLİ ÖĞRETİMİ

 . – “ANADİLİ ÖĞRETİMİ”

.  Çocuğumuz çağdaş ve uygar bir dünyada başarılı, çalışkan ve güzel ahlaklı bir insan olsun.

.  Okulunda başarılı bir öğrenci olarak en iyi eğitimi ve öğretimi alabilsin.

.  Derslerini en iyi bir biçimde anlayıp, kavrayabilsin, zihni açık ve ileriyi gören bir öğrenci olsun.

.  Çocuğumuzun tüm bunları gerçekleştirebilmesi için onun anadilinin çok güçlü ve kullanılabilir olması gerekir ki diğer dilleri de çok başarılı bir biçimde öğrenebilsin ve kullanabilsin.

.  Anadili öğretimi ise en iyi yöntemlerle OKULDA ve çağdaş ÖĞRETMENLER tarafından verilir.

.  Hem aile içerisinde hem de okulda ANADİLİ çok güçlü ve üst düzeyde olan bir öğrenci “öz güveni yüksek”, girişimci ve başarılı bir yetişken olur ve gelecekte mutlu ve huzurlu bir yaşam sürer.

.  Zaten bilim de çocuğun gelişimi ve başarısı için bunları kesinlikle öneriyor.

.  Biz bunları diliyoruz ve istiyoruz.

.    Öğretmen GÖNEN ÇIBIKCI, GC-A-23.08.13